50 yıla yüzlerce konut onlarca özel taahhüt projesi sığdıran Çelik Grup, sektördeki bilgi ve tecrübesini, yüksek teknolojisiyle Dünya’nın sayılı veri merkezleri arasında gösterilen Star of Bosphorus’un projelendirme ve uygulamasını başarıyla gerçekleştirerek gösterdi.
Çelik Grup’un küçüğünden büyüğüne her projeye, aynı kalite ve yüksek standart hassasiyetiyle yaklaştığını belirten Çelik Grup Yönetim Kurulu başkanı İnşaat Yüksek Mühendisi Kazım Çelik “bu yaklaşımımız, şirket ömrünün 13 yılın altına indiği inşaat sektöründe 50 yıldır başarıyla faaliyet göstermemizin ve istikrarlı bir şekilde büyümemizin altındaki ana neden olmuştur” dedi.
Mimar ve mühendislerden oluşan güçlü kadrosu, profesyonel ve kurumsal yönetimi ve hata payını sıfıra indiren süreç yönetimi gibi birçok özelliği ile uluslararası müteahhitlik şirketi standartlarında faaliyetlerini sürdüren Çelik Grup’u Yönetim kurulu Başkanı Kazım Çelik ile konuştuk.
Kazım Bey, Çelik Grup şu anda iş dünyasında Star of Bosphorus projesiyle konuşuluyor. Kadıköy’ün kentsel dönüşümle yenilenen yüzünde de katkınız çok büyük. Biraz Çelik Grup’u sizden dinleyebilir miyiz?
Çelik Grup kurumsal yönetim anlayışıyla faaliyetlerini sürdüren bir aile şirketidir. Temellerini babam rahmetli İsmet Çelik attı. Ondan devraldığımız bayrağı ben ve iki kardeşim birlikte sürdürmekteyiz. Şirket olarak ağırlıkta villa, rezidans gibi butik ve lüks projelerinin geliştirilmesi ve üretilmesi alanında faaliyet gösteriyoruz. Bunun yanında,1994 yılından beri de özel taahhüt projeleri de gerçekleştirmeye başladık. Şuanda her iki alanda faaliyetlerimiz sürmektedir.
Şirket olarak, Star of Bosphorus gibi özel kullanıma dönük, yapımı için teknik ve mühendislik bilgisi gerektiren spesifik yapıların projelendirmesi ve yapımının gerçekleştirilmesi üzerine yoğunlaştık. Deprem riskinin yüksek olduğu ülkemizde aslında zorunluluk olduğunu düşündüğümüz sismik izalatörlü yapılar konusunda uzmanlaştık. Bu alanda, Boğaziçi ve İstanbul Teknik Üniversitesinden önemli hocalarımızla ciddi Arge ve Ürge çalışmaları gerçekleştiriyoruz.
İnşaat sektörü Türkiye’de en çok şirketin kurulduğu ve kapandığı sektörlerin başında geliyor. Şirket ömrünün çok kısa olduğu bir sektör. Sizin şirketiniz yarım asırdır faaliyetlerini sürdürüyor. Bunu siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
İnşaat sektörü dışarıdan bakıldığında çok rahat iş yapılabilen kar marjlarının çok yüksek olduğu gibi bir yanlış algı var. Bu yanında inşaat sektöründe faaliyet göstermekle ilgili standartlar ve kurallar tam olarak oluşturulmadığı için herkes rahatça şirket kurup hareket edebiliyor. Bu nedenle kurulan şirket sayısı sektörümüzde çok fazla. Fakat işin içine girdikten sonra işin gerçek yönleri ortaya çıkıyor. Bu gerçeklerle baş edebilen, süreci yönetebilen ayakta kalabiliyor aksi durumda ise kapatıp gitmek zorunda kalınıyor.
Bize gelince ise, biz aile olarak iki hatta üç kuşaktır inşaat sektörünün içerisindeyiz. Yani işimiz bu. Eğitimini aldığımızı pratiğinin ise içerisinde yetiştiğimiz bir alanda iş yapıyoruz. Bunun yanında bildiğimiz işi etik kurallar içerisinde değer odaklı yapıyoruz. İşinizle ilgili birçok konuyu çok iyi bilebilirsiniz fakat etik konularda hassasiyetiniz yoksa öyle veya böyle ayakta kalmanız mümkün olmayacaktır.
Şirketimizin ve ailemizin odağında hiçbir zaman para kazanmak ana hedef olmadı. Şirketimizde birçok konuyla ilgili düşünürüz, tartışırız ama hiçbir zaman daha çok nasıl para kazanabiliriz gibi bir konu üzerinde hiç konuşmadık. Biz bir tek bir konu üzerinde arayışını sürdüren bir şirketiz. O da “daha ne yaparsak, neyi eklersek, nasıl yaparsak, biz, iş yaptığımız iş verene, konut ürettiğimiz insanlara, içinde yaşadığımız topluma yarar sağlamış, fayda üretmiş oluruz” bizim cevabını aradığımız konular bunlar. Tabi bu şekilde düşünüp hareket edince, geliştirdiğiniz ve ürettiğiniz konut projesi de taahhüdünü üstlendiğiniz projede çok iyi bir şekilde hayata geçmiş oluyor.
Bu kadar teknik projeleri geliştirebilecek ve uygulayabilecek teknik kadronuzun da güçlü olması gerekir. Biraz ekibinize de konuşabilir miyiz? Nasıl bir ekibiniz var?
Çoğu mimar ve mühendislerden oluşan 40’ın üzerinde teknik ve idari kadromuz var. Her biri kendi alanında uzman, deneyimli isimlerle birlikteyiz. Benim, ekibimizle ilgili mutluluk duyduğum konu, onların mesleki bilgi ve tecrübe konusundaki donanımlarının yanında her birinin insani erdem konusunda mükemmel özelliklere sahip olmaları ve bizle birlikte karşılığı para ile ödenemeyecek şekilde fedakârca aynı amaç doğrultusunda çalışıyor olmalıdır. Kendi şirketlerinde çalışıyor olsalardı ancak bu şekilde çalışıyor olurlardı. Ben böyle bir kadroyla çalıştığım için şanslı olduğumu düşünüyorum.
Bir aile sıcaklığında, samimiyetinde ve güveninde çalışıyoruz. Kurumsal bir yapımız var, hedeflerimiz belli, hedefe ulaşma yolunda atılacak adımlarımız net. Herkes ekmek teknesinde üzerine düşen görevi biliyor.
Çelik Grup kalitesiyle iddialı bir kurum. Her projenizde üst kalite standart hale getirilmiş. Bunu nasıl sağlayabiliyorsunuz?
Şirket içi eğitimlere çok önem veriyoruz. Bu eğitimlerde herkes kendi alanıyla ilgili olan yeni gelişmeleri öğreniyor ve işinde uyguluyor. Böylece işimizin her bir sürecini güncel gelişmeler ışığında yeniliyoruz.
İnşaat proje ve üretim işi çok hassas bir konu. En ufak bir hata onlarca insanın canına sebep olabilir. Bu nedenle biz tüm süreçlerimizde çoklu denetim sistemini uyguluyoruz. Yani şirketimizde ki süreçler tek bir kişinin insiyatifinde ve kontrolünde değil. İmalatımızın en küçük bölümü bile birkaç kişinin onayından sonra kayıt altına alınarak son halini alır. Bizde kullanılan demirden betona her bir kalem önce kontrolden geçer, sonra fotoğraflanır, kayıt altına alınır ve kullanılır. Bir kişinin gözünden kaçsa diğerinin gözünden kesinlikle kaçmaz. Böylece projemizde ne kullandık, nasıl kullandık hepsi kayıt altında olmuş olur.